İçeriğe geç
prostat kanseri

Prostat Kanseri

Tanım:

Prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Prostat kanseri, prostat dokusunu oluşturan bazı hücrelerin anormal seyir göstererek tümör yapıları oluşturması sonucu meydana gelir. Kanser, prostatın sadece bir kısmından gelişebileceği gibi birden çok kısmında da gelişme gösterebilir.

Genellikle 65 yaş üstünde görülen bu hastalık erken dönemlerinde hiçbir belirti vermeyebilir. Fakat tedavi edilmezse zamanla büyüyerek idrar kanalına baskı yaratır. Böyle hastalarda idrar yapmayla ilgili bazı şikayetler meydana gelir.

Risk Faktörleri:

Prostat kanseri hücre düzeyinde gerçekleşen genetik kusurlara bağlı bazı prostat hücrelerinin kontrol dışı büyümesi ve normal hücrelerin yerini almasıyla oluşur. Daha sonra da çevre dokulara ve ileri seviyelerde ise uzak organlara yayılabilir. Prostattaki anormal çoğalan hücreyi tetikleyen en önemli faktör testosterondur.

Prostat kanseri nedenleri ve risk faktörleri şöyle sıralanabilir;

Kalıtsal veya Genetik Faktörler

  • Prostat kanserlerinin %9’u kalıtsal olup, prostat kanseri olanların %15’inde hastalık birinci derece erkek akrabalarından geçmektedir.

Çevresel Faktörler

  • Prostat kanserinde çevresel faktörler genetik faktörlere göre daha etkilidir.
  • İnsanların yaşadıkları yer, prostat kanserini etkiyelen etmenlerdendir.

Yaş etkisi: Prostat kanseri riski yaşla birlikte artar. 55 yaşın üzerindeki erkeklerde sıkça rastlanır.

Irk faktörü: Prostat kanserinde ırk faktörü de önemlidir. En çok siyahi erkeklerde görülen prostat kanseri, daha sonra beyaz erkeklerde görülür. Nadir olarak da Doğu Asya’da yaşayan erkeklerde de görülür. 

Beslenme Şekli

  • Prostat kanseri üzerinde beslenmenin doğrudan etkisi kanıtlanamamıştır. Daha önce yapılan araştırmalar, selenyum ve E vitamininin prostat kanseri riskini azaltabileceğini göstermiş olsa da sonradan yapılan araştırmalardan edinilen daha net sonuçlar, her ikisinin de fayda sağlamadığını ortaya koymuştur.
  • Sağlıklı beslenme kanser riskini azalttığı için sağlıksız besinler tüketmek prostat kanseri riskini doğrudan yükseltebilir.

Korunma Yolu:

  • Sigara ve alkol gibi kanser yapıcı maddelerden uzak durmak,
  • Sağlıklı beslenmek
  • Fazla tuz tüketmekten kaçınmak,
  • Kızartma yağlarını tekrar tekrar kullanmamak.
  • Yiyeceklerin buzdolabı gibi uygun koşullarda saklanması

Belirtiler:

Prostat kanseri şüphesi uyandıran bazı belirtiler olabilir:

  • Prostat bezinde yumru veya asimetrik prostat
  • İdrara çıkma zorluğu
  • İdrarın başlangıcı veya durdurulmasında zorluk
  • Özellikle gece olmak üzere, idrara sık çıkma
  • İdrar akışının zayıf olması
  • Başlayıp duran idrar akışı
  • İdrar sırasında ağrı veya yanma
  • Ereksiyon zorluğu
  • İdrar veya menide kan görülmesi

Tanı:

Prostat spesifik antijen yani kısaca PSA, prostat kanseri tanısında en sık kullanılan belirteçtir. Prostattan salgılandıktan sonra kişinin kan dolaşımına belirli oranda geçebilen bir protein olan PSA’nın kandaki toplam düzeyinin belirlenmesi prostat hastalıklarının tanısında önemlidir ancak prostatın iyi huylu büyümesi ya da iltihaplanması durumunda da yükselebileceği akılda tutulmalıdır. PSA’nın referans aralığı yaşa göre değişiklik göstermek ile birlikte 4 ng/ml’nin altında olması beklenir.

PSA, prostat dışında düşük konsantrasyonda normal ya da habis meme dokusunda, böbrek üstü bezi ve böbrek kanserlerinde de saptanmıştır. İdrar yapma ile ilgili şikayeti olan kişilerde idrar tahlili istenerek kişinin idrarının özellikleri ve içerdiği hücre yapıları biyokimyasal analizlerle tespit edilebilir. Kan ve idrar testlerinin dışında prostat hastalıklarının tanısında en önemli aşama dijital rektal muayene olarak adlandırılan makattan parmakla muayenedir. Bu şekilde prostatın büyüklüğü, kıvamı ve üzerindeki herhangi bir nodüler oluşum hekim tarafından tespit edilebilir. Bir diğer tanı yöntemi de ultrasonografi cihazının makattan yerleştirilmesi ile bezin iç yapısına dair özelliklerin görüntülenmesidir. Bu görüntüleme işlemi ile birlikte gerekli durumlarda tanıya koyma amacıyla prostat biyopsisi alınmaktadır. Bu biyopsi işleminin günümüzde en az 10 odaklı olması önerilmektedir.

Tedavi:

Prostat kanserinde tedavi, cerrahi, radyoterapi ve hormonal tedavi yaklaşımlarının hastalığın durumuna göre tek başına ya da birlikte kullanımını kapsar.

Cerrahi:

Prostat kanserinde yapılan birçok ameliyat türü bulunmaktadır. Bazıları kanseri iyileştirme çabası içerisinde yapılırken diğerleri kanseri kontrol altına almak veya belirtilerini iyileştirmek için yapılır. Planlanan ameliyatın türünü ve neler beklemeniz gerektiğini doktorunuzla konuşun. Erken evrede tedavi seçeneklerinden biridir.

Radyoterapi:

Erken evrede uygulanan tedavilerden biri de radyoterapi (ışın tedavisi) dir. Ameliyat yerine bazı hastalara radyoterapi uygulanabilmekte, ameliyattan sonra bazı durumlarda ek olarak radyoterapi tercih edilmektedir.

Hormonal tedavi:

Prostat kanseri hormona duyarlı bir kanserdir, yani erkeklik hormonu olan testosteronun kanser hücresini uyarması ve onu çoğaltma olasılığı yüksektir. Bu sebeple prostat kanseri gelişmiş hastaların çoğunluğunda testosteronun salgılanmasını veya etkisini azaltan ilaçlar verilmektedir.

Kemoterapi:

Prostat kanseri en sık kemiklere metastaz yapmaktadır. Vücuda yayılmış dönemde prostat kanserinin tedavisinde seçeneklerden biri de kemoterapidir.